Davos’ta “savaşın gölgesinde Avrupa’nın geleceği” tartışıldı
Davos’ta “savaşın gölgesinde Avrupa’nın geleceği” tartışıldı
İsviçre’nin Davos kasabasından düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nda (WEF) “Değişen bir dünyada Avrupa’nın birliği” başlıklı panele Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve AB Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola katıldı.
Lagarde konuşmasında, “Ukrayna’daki savaş hepimize gösterdi ki, birlikte kolektif olarak hareket ettiğimizde ne kadar güçlü ve etkili olduğumuzu (daha öncesinde) bilmiyormuşuz.” ifadelerini kullandı.
Lagarde, “Para politikasında başkalarıyla müzakerelerde gerçekten şart ve koşulları belirleyebilen devasa bir piyasayı temsil ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Euro Bölgesi’ne ilerleyen dönemde Hırvatistan’ın, Bulgaristan’ın da katılması halinde 21 ülkede aynı para biriminin kullanılacağını belirten Lagarde, “Bu (Euro) dünyadaki ikinci uluslararası para birimi. Evet belki doların özel ayrıcalığına sahip değil ama dünyanın ikinci uluslararası para birimi konumunda.” dedi.
Avrupa’nın büyük bir ekonomi olmasının avantajlarının kullanılması gerektiğini belirten Lagarde, AB’nin 80 ülkenin bir numaralı ticaret ortağı olduğunu, birlik ülkelerinin ortak satın alımlar yapabileceğini söyledi.
– “Büyük ülkeler bazı egemenliklerden vazgeçmeli”
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise Avrupa’nın bir güç merkezi olarak yoluna devam edebilmesi için içerisindeki büyük ekonomilerin birlikle ortak bir dış politikayı benimsemesi gerektiğini söyledi.
Rutte, “(Avrupa’nın daha güçlü olması) İtalya, Fransa ve Almanya gibi büyük ülkelerin dış politikalarında bazı egemenliklerinden vazgeçmelerini gerektirecek. Çünkü Paris, Berlin ve Roma kendi başlarına dış politika güçleri olmaya devam etmek istiyorlarsa, Avrupa Birliği’nin bir bütün olarak kolektif oluşacak güçten yararlanması çok zor olacaktır.” dedi.
Başbakan Rutte, AB’nin Rusya’ya karşı, Ukrayna’yı işgalinin ardından yaptırımların uygulanması konusunda son derece hızlı davrandığını savundu.
– “Bu savaş Avrupa’da”
AB Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ise konuşmasına, “Bence kendimize sormamız gereken soru, paylaştığımız ilkeler için savaşan ülkelere kapılarımızı açmaya hazır mıyız?” sorusuyla başladı.
Metsola, “Evet demeye hazırsak, o zaman bu sadece ekonomilerle, sadece sayılarla ilgili değil. Bu sadece o kurumda kaç sandalye ile ne kadar gücün temsil edileceği ilgili değil. Avrupa Birliği’nin yakın bir çevresinde küresel demokratik bir güç merkezi olmak isteyip istemediği ile ilgili.” dedi.
Metsola, Ukrayna’daki savaşın Avrupa’da bir savaşın yaşandığı anlamına geldiğini belirterek, “Şu anda bölgemizde bir savaşı izlemiyoruz. Bu savaş kıtamızda, bu savaş Avrupa’da. Bizi çok uzun süre tehdit eden ve bize şantaj yapan bir ülke tarafından yapılıyor.” yorumunu yaptı.
AB Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, AB’nin çok uzun süre kafasını başka yöne çevirmek suretiyle enerji konusunda Rusya’ya olan bağımlılığını sürdürdüğünü söyledi.
Avrupa’nın bir araya geldiğinde büyük bir güç merkezi oluşturabildiğini belirten Metsola ,“Salgın döneminde bu kadar çok şey yapabileceğimizi düşünmemiştik. Sağlık konusundaki yetkinliklerimizi Avrupa düzeyine taşıyabileceğimizi düşünmüyorduk.” dedi.